Sinema izle , film izle : Cinetr

Kelimenin tam anlamıyla "adrenalinin zirve yaptığı bir film".Cesaret midir yoksa insanın içindeki macera arayışı mıdır bilinmez,bir grup genç dağa çıkmaya karar verir.
Peter ve Annie dağcılık konusunda uzman iki kardeştir.Babalarını bir kaza sonucu kaybetmelerinden sonra Annie babasına daha yakın olacağını düşündüğü için dağcılığa devam edeken,Peter fotoğrafcılığa başlamıştır.Yıllar sonra iki kardeş K2 dağının ana kampında karşılaşırlar.Annie dağa tırmanmak isteyen ünlü zenginlerden John Vaughn'un ekibindedir.Ekip tırmanışa geçtikten kısa bir süre sonra hava bozmaya başlar.Fakat vaugh geri dönme çağrılarına uymaz ve teklif ettiği para ile dağcıları ikna eder.Ancak beklenen olur ve dağcılar dağda mahsur kalır uzun süredir tırmanış yapmayan peter ekibini toplar ve başta kardeşi olmak üzere herkezi kurtarmak zorunda kalır.Ama bu kolay bir iş olmayacaktır
ben bu filmi ilk çıktığı yılda türkçe alt yazılı izlemiştim hala aklımda hiç unutmuyorum harika bir macera naturel bir filmdi özelikle tırmanış bölümleri harikaydı 100 kere izlesem hiç bıkmayacağım filmlerden biri izlenmesi gereken filmlerden biri.






Devamını okuyun...>>

Harold genç bir dahi ve mucittir ama hayatı istediği gibi gitmemektedir. Bir inek olarak görüldüğü için popüler değildir, ayrıca icatlarının hiçbiri de zaten düzgün çalışmamaktadır Ancak bunların hepsi değişmek üzeredir Bir gün, bilim adamı olan büyükbabasının hazırladığı bir iksiri kaza sonucu içince ortaya son derece havalı diğer yanı çıkar. Bu diğer yan, Harold'un başarısız olduğu her konuda ( özellikle popülerlik ve kızlar konusunda) son derece başarılı olduğundan genç mucitintüm sorunları çözülmüş gibidir Ta ki bu diğer yan, hayatını yavaş yavaş kontrol etmeye başlayana kadar.

Sağlam bir macera filmine ne dersiniz.
Tyler Crowe, başına buyruk ve macerayı seven bir kayakçıdır. Bir gün, en yakın arkadaşı ve snowboardcu Mark Rider ile bir araya gelir ve bir plan yaparlar. Yanlarında tecrübeli bir rehberle Alaska’ya gitmek ve spor tarihinin en yüksek ve en tehlikeli kayakla atlayışını gerçekleştirmek… Ama böyle bir şöhrete risk almadan ulaşmak mümkün değildir. Ve Alaska’nın el değmemiş steplerinde risk altına giren sporcuların sadece şöhretleri değil, dostlukları ve daha da önemlisi hayatları olacaktır

Devamını okuyun...>>

Filmin adını we Nurgül'ün oynadığını ilk duyduğumda hemen biletimi kapıp gitmiştim sinemaya.O kadar güzel bir senaryosu ve işlenişi war ki çok etkilendim.Böyle şeylerde warmış demek ki küçük çocukları ewliliğe hazırlayan eğreti gelinler.Bu rol Nurgül Yeşilçay'ın üzerine tam oturmuş,müthiş bir oyunculuk sergilemiş,inanılmaz güzel çıkmış,bir kez daha hayran kaldım.Onur Ünsal gelecek vaadediyor bu filmle.Kesinlikle izleyin derim.








Devamını okuyun...>>

Max Payne, New York Narkotiğinde (drug enforcement agency ) çalışan bir ajandır. Hayatta her istediğini elde etmiş mutlu bir adamdır. İyi bir işi, mükemmel bir eşi ve dünyalar güzeli bir kız çocuğu vardır. Fakat bu mutluluk tablosu ne yazık ki tarihe karışır…

Karısı ve çocuğunu evde vahşice öldürülmüş olarak bulur. Tüm dünyası başına yıkılmıştır. Ama güçlü olmalı, ailesini katleden canilerin bıraktıkları izlerinden peşlerine düşüp bulmalı ve intikamını almalıdır. Son zamanlarda New York şehrinde işlenen seri cinayetlerin izini sürerken ona öldürülen kardeşinin intikamını almak isteyen Mona'da katılır. Kaybedecek bir şeyi olmayan, metanetli ve dürüst Max, ailesine duyduğu büyük sevgiyle beraber bu cinayetleri ve şehirdeki pislikleri çözmek için biçilmiş kaftandır.

Yeraltı dünyasının kötülükleri ile mücadele etmeye çalışırken, bu dünyadan olmayan düşmanlar da onu iyice karanlığa itecektir. Özlemle beklediği intikam vakti yakındadır!

35 yıl önce Cudi dağlarında bir grup eşkıya jandarma tarafından yakalanır. 35 yıl içinde eşkıyaların hepsi ya hastalıktan ya da bölgedeki hesaplaşmalardan ötürü can vermiştir. Biri dışında; Baran...Baran 35 yıl sonra hapisten çıkınca ilk işi köyüne dönmek olur. Ama doğduğu topraklar şimdi baraj suları altındadır. Geçmişin izlerini sürmeye başlayan Eşkıya, yıllardır bilmediği bir gerçeği öğrenir. Hapse düşmesine en yakın arkadaşının ihaneti neden olmuştur. Bu arkadaş Eşkıya Baran'in çocukluk aşkını, Keje’yi satın alarak İstanbul’a kaçmıştır. Eşkıya ne İstanbul’u ne de arkadaşının adresini bilmemektedir. Tren'de, Tarlabaşı'nın arka sokaklarında büyümüş, pavyon, kumarhane, uyuşturucu muhabbetinin içinde yaşayan Cumali adlı genç bir adamla tanışır. Onla birlikte İstanbul'a gider ve kendisinin derdinin yanında bir de Cumali'nin derdiyle uğraşmaya başlar. İstanbul ve bu karanlık sokaklar adım adım sevdiği kadın Keje ye yaklaştırır Eşkıya'yı.... '''' BUNUN YANINDA ESKİYA ÇOK AMA ÇOK İÇTEN Bİ DRAMM FİLMİDİR'''

Çok hoş bi' filmdi. Bu zamana kadar hiç tamamını izleme fırsatı bulamamıştım. Üzücü bi kayıp bence. En nihayetinde çok başarılı bir yapım. Senaryosu ve konusu tatmin ediciydi. Başrol oyuncularımıza gelmeden önce yan rollerdeki başarılı performansları söylemek isterim. Steve Zahn çok başarılıydı. Rolünün gereğini hakkıyla vermiş. Bide adını anımsayamadığım filmdeki peder rolündeki kişinin sahneleri çok hoşuma gitti. Başrollerimize gelirsek Penelope Cruz ve Salma Hayek ne kadar başarılı birer oyuncu olduklarını göstermişler. Şuanki konumlarına boş yere gelmediklerini kanıtlamışlar diyebilirim. Gerek Penelope Cruz'un saf köylü kızı rolü gerek Salma Hayek'in eğitimli bir avrupalı rolü için daha iyi oyuncular düşünemiyorum. Karakterlerini başarılarıyla oynamakla birlikte çok samimi bir hava vermişler seyircilere. Eğlenceli bir film izlenmeli bence. 7,5/10




















Devamını okuyun...>>

Robert Rodrigez'in elinden çıkmış fantastik bir film. oyuncu kadrosuda serinin önceki filmlerine göre filmin kalitesini yükseltmiş.
Filmin Konusu:

Spy Kids 3D: Game Over Robert Rodriguez'in 2001'de başladığı Spy Kids serisinin üçüncü ve son filmi. Rodriguez'in bir üçleme olarak tasarladığı serinin ilk filminde Gregorio ve Ingrid Cortez adlı iki emekli ajanın mesleklerine geri dönmeleriyle çocukları Carmen ve Juni'nin de onlara katılmasının öyküsü anlatılıyordu. Devam filmi 2002 tarihli Spy Kids 2: Island of Lost Dreams'de küçük casuslar Carmen ve Juni bu kez Gary ve Gerti adında iki yeni yaşıtlarıyla birlikte dünyayı kurtarmaya girişiyorlardı...
Serinin üçüncü filmi Spy Kids 3D'de ilk iki filmdeki karakterlerin çoğu yine yer alıyor. Bu kez Carmen, Sylvester Stallone'un canlandırdığı kötü niyetli 'Oyuncakçı' karakteri tarafından kaçırılıyor ve bir bilgisayar oyununun sanal gerçeklik dünyasının içine hapsediliyor. Kardeşi Juni de bilgisayar oyununun içine girip onu kurtarmaya çalışıyor. Filmin üç boyutlu sekanslarının tümü söz konusu bilgisayar oyununun içinde geçiyor








Devamını okuyun...>>

hülya Avşar ve İbrahim Tatlıses'ten bir yeşilçam fenomeni sizlerle değerli cinetr seyircileri.
eskiler bende bgün birçok eski film ekledim... tadı tuzu başka oluyor... arşiv yapın bu eskilerden.1984 yılında çekilmiş romantizmin doruğunda bir sinema filmi.iyi seyirler.











Devamını okuyun...>>

Cinetr izleyicilerinin bulmakta zorluk çektikleri çok sağlam bir korku filmi "Hayalet Gemi ( Ghost Ship) " filmi.
Gerçekten korku filmi izlemek isteyen sevgili mysinema izleyicileri için sizlere gerçekten orjinal bir film sunduk.Bir grup araştırmacı tarihi bir geminim peşindedirler ve nihayet gemiyi bulurlar.Ancak büyük bir sürpriz onları beklemektedir.Gemi sandıkları kadar sakin ve boş değildir.Kısa zamanda macera başlar.Bu filmi ilk izleyenlerin verdikleri tepki aynen şöyle: "Bu denli kaliteli bir korku-gerilim filmi kolay bulunmuyor!

Yapacaksan Türk filmini işte böyle yapacaksın.. Bence son dönemlerde yapılan Türk filmlerinde gerekli albeninin olmamasının tek nedeni Kadir İnanır gibi bir aktörün olmayışıdır. Kadir İnanır'ı diğer filmlerinde de beğeniyle izlerim; fakat Tatar Ramazan'da çok farklı ve harika bir görünüme bürünmüştür. İzlemeyen arkadaşlara şiddetle tavsiye ederim.







Devamını okuyun...>>

Harika bir film tamamiyle masum bir aşk,jovovich filmde cok küçük bazı sahnelerinde duygulanmamak elde degil...eyer bulabilirsiniz mutlaka izlenmesi gereken bir film...
Şunu söylemeliyim ki bugüne kadar aşkı bu kadar saf ve temiz bir duyguyla anlatan bir film daha görmedim. keşke o adada olsaydım dediğim de olmuştur. Filmden biraz daha bahsetmek isterdim ama buraya yazılmayacak kadar güzel. Eğer romantik bir film arıyorsanız sizi başka yerlere götürsün istiyorsanız hiç düşünmeden izleyin...

CD 1

CD 2

Yönetmen : Erdoğan Tokatlı
Senaryo Yazarı : Erdoğan Tokatlı
Filmin Kısa Öyküsü:Teyzesiyle birlikte küçük bir kasabada yaşayan Yasemin (Harika Avcı) İstanbul'a gidip şöhret olmanın hayali içindedir. Bir süre sonra Yasemin, kasabada lokantacılık yapan aynı zamanda da hayat kadınlarını çalıştıran bir kadının lokantasında dansözlük yapmaya başlar. Bu arada tanıştığı bir lokanta müşterisiyle (Halil Ergun) birlikte İstanbul'a kaçarlar. Çeşitli maceralardan sonra genç adam hapse girer. Yasemin de büyük kentte yalnız kalınca iki kız arkadaşının teşvikleriyle fahişeliğe başlar.









Devamını okuyun...>>

Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye Alan, Yönetmenliğini Şerif Gören, Senaristliğini Yılmaz Güney'in Yaptığı Ünlü "Yol" Filminin Bilinmeyen Görüntüleri, 25 Yıl Sonra İstanbul'un Ardından Ankaralı Sinemaseverlerle Buluştu. "Gezici Festival" Kapsamında Yapılan Gösterime Oyunculardan Şerif Sezer ve Necmettin Çobanoğlu'nun Yanı Sıra Filmin Kurgucusu Elizabeth Waelchi ile Yapımcısı Donat Keusch ...













Devamını okuyun...>>

Sonia ve Javier yıllardır birlikte yaşayan iki sevgilidir. Pedro Ve Paula da sevgilidir, daha doğrusu Paula başka birine aşık olduğunu ve artık Pedro'yla arkadaş kalmak istediğini söyleyene kadar sevgilidirler. Paula'nın bu sözleri aşka, sekse, arkadaşlığa ve her şeyden çok yalana dair bu komedinin başlangıcıdır. Pedro başkasının kim olduğunu öğrenmeden rahat etmeyecektir. İronik bir şekilde bu adam can arkadaşı Javier'den başkası değildir. Javier ise Paula'nın baskılarına katlanmaya çalışırken Pedro'nun da onun Paula'yla olan ilişkisini anlamamasına çalışmaktadır. Bütün bunlar olup biterken filme eğlenceli yan karakterler ve onların hikayeleri dahil olur: meraklı taksici ve başladığı cümleyi bitirmeyen çocuk, Pedro'nun tuttuğu dedektif, Pedro'ya aşık uçuk bir kız ve Sonia'nın güzel lezbiyen arkadaşı Lucia...

Filmin Kısa Öyküsü:Parisli Nathalie bir striptizcidir. Sandrine ise bir barmaid. İkisi de gece hayatının ucuzluklarına fazlasıyla aşinadır. İkisi de gözden düşmüş ve ikisi de sürekli kaybeden taraftadır. Bu durum canlarına tak ettiğinde ellerindeki en büyük -ve belki de tek- silahı, cinsel cazibelerini kullanarak sosyal hiyerarşinin basamaklarını hızla tırmanmak isterler.

Aralarında cinsel yakınlaşma da olan ikilinin hedefleri büyük bir şirketin patronunun oğlu Christophe olur. Önlerine gelen her engeli aşar, biraz gürültü çıkarırlar ama sonuçta ona ulaşmayı başarırlar. Oysa bazı değerlerden yoksun olan genç adam biraz fazla geniştir. Ve ava giden avcıları avlama riski hayli yüksektir.

2002'de gösterildiği Cannes'dan eleştirmenlerce çok beğenildi. Toplumsal eleştirisi ile şiddetli fakat gerekli olan noktalara parmak basılmış.
Tür : Erotik / Fantastik / Dram
Gösterim Tarihi : 23 Temmuz 2004
Yönetmen : Jean-Claude Brisseau
Senaryo : Jean-Claude Brisseau
Görüntü Yönetmeni : Wilfrid Sempé
Müzik : Julien Civange
Yapım : 2002, Fransa , 115 dk

Dr Dolittle serisinin en sevilen ve en yeni bölümlerinden birisi sinema izleyicilerimiz ile buluştu.Müthiş bir keyifle izleyeceksiniz.

Bu filmi ilk seferde izleyemedim, acayip uykum geldi ve uyumayı tercih ettim lakin yinede bir sinema tutkunu olarak ertesi gece tekrar oturdum başına, filme ikinci bir şans tanımak için tekrar baştan aldım.. çok az ama güzel aksiyon sahneleri, güzel görüntü ve ses efektleri vardı ama tüm bunlara rağmen bir türlü tat alamadım.. ((baykuş bakışlı uçan aracı çok sevdim ama)) çok donuk bir yapıt olmuş bence.. uyumayı tercih ederim.. :D

izlemek isteyenlere iyi seyirler..




DISK II



DISK III



DISK IV



DISK V



DISK VI


Devamını okuyun...>>

Tür : Aksiyon / Gerilim
Yönetmen : John Carter
Senaryo : John Carter, Scott Schafer
Oyuncular : Cuba Gooding Jr., J.K. Simmons, Vernel Bagneris, Edrick Browne, Jaclyn Desantis, J. Omar Castro, Vince Canlas, Geraldine Glenn, Deanna Meske, Brett Beoubay, Patrick Michael Carney, Brad C. Carter, Marc Gill, Yalonda Lisa Reeves
Yapımcı : John Carter, Scott Schafer, Richard Salvatore, David Pomier, Robert Ballentine
Müzik : James Melvin
Süre : 1 saat, 27 dk

Bir sinemasever olarak çok etkilendiğim bir film olduğunu söyleyeyim.
Yönetmen Carl Bessai
Senaryo Travis McDonald
Görüntü Yönetmeni Carl Bessai
Müzik Clinton Shorter
Yapım : 2007
Ülke : Kanada
Tür : Dram
Süre : 100 dakika
IMDB Puan : 5.8/10
Oyuncular :Carrie-Anne Moss Catherine
Kevin Zegers Jordie
Callum Keith Rennie Walt Braugher
Andrew Airlie Dale

Tür : Gerilim
Gösterim Tarihi : 24 Temmuz 2009
Yönetmen : Philippe Haïm
Senaryo : Nathalie Carter , Philippe Haïm , Julien Sibony
Görüntü Yönetmeni : Jérôme Alméras
Müzik : Alexandre Azaria
Yapım : 2008, Fransa , 100 dk.

Tür : Dram / Suç
Gösterim Tarihi : 10 Temmuz 2009
Yönetmen : Michael Mann
Senaryo : Michael Mann , Ronan Bennett , Ann Biderman , Bryan Burrough (Kitap)
Görüntü Yönetmeni : Dante Spinotti
Müzik : Elliot Goldenthal
Yapım : 2009, ABD
Oyuncular

Johnny Depp (John Dillinger) , Christian Bale (Melvin Purvis) , Billy Crudup (J. Edgar Hoover) , Marion Cotillard (Billie Frechette) , Channing Tatum (Pretty Boy Floyd) , Leelee Sobieski (Polly Hamilton) , Emilie de Ravin (Anna Patzke)

Çizgi roman uyarlaması olan "DNA Korsanları" filmi başarılı bir bilim kurgu aksiyon filmi diyebiliriz.

“The DNA Hacker Chronicles” çizgi romanından uyarlanmıştır.
Fütüristik dünyada Michelle her gün DNA korsanları ile mücadele etmektedir. DNA korsanları insanların vücutlarının içine girerek onları öldürmektedir. Michelle aslında avcıdır. Geçmişindeki şeytanlarla savaşmakla beraber erkek kardeşi* Jackie’yi beladan uzak tutmaya çalışmaktadır. Jackie bir hırsızlık suçuna karışınca kendini bir anda DNA korsanlarının ve çete savaşlarının ortasında bulur. Kendisine ilk defa saygı gösterildiğini düşünür ve yer altı dünyasının parçası olmaya başlar. Buradan kurtulmasını sağlayacak tek kişi de ablası Michelle’dir.

Yapım :2007, ABD
Tür :Bilim Kurgu
Yönetmen :Pearry Reginald Teo
Senaryo :Pearry Reginald Teo, Keith Collea
Oyuncular :Faye Dunaway, Alec Newman, Bai Ling, Parry Shen, Daniel Zacapa, Michael Shamus Wiles, Robert David Hall, Nick Tate, Dina Rosenmeier, Rebecca Parisi, Amber Nicolai, Layton Matthews
Yapımcı :Keith Collea

ilk 3 filmin hastası olduktan sonra 4 ün geldiğinin haberini aldığımda pek sevinmedim. Saçmalarlar artık john öldü amanda öldü ne yapabilirler ki diye düşündüm. Ama bi yanımda merak ediyodu. Filmde yine serinin her bölümünde olduğu gibi şiddet kat sayısı arttmıştı. Yine kurgu gayet iyiydi. Önceki filmlerle olan bağlantısı da güzeldi. Ama ilk 3 filmdeki kadar etkilemedi beni bu bağlantılar. Artık yeni bi konu bulamıyorlar da önceki filmlerin altını kazarak yeni film çıkarıyorlar gibi olmuştu çünkü. Ama yine de filmin başından sonuna kadar bi heyecan ve gerilim havası bırakmıyordu insanı. zaten o da olmasa testere nin bi anlamı kalmazdı. Ama ben yine de keşke üçleme olarak kalsa diyorum.









Devamını okuyun...>>

jason statham hayranıyım bu filmde ikinci plandaydı ama oynadığı filmlerin hepsi cok güzel ve özellikle size jason stathamın ölüm hattını öneririm.
action severler icin guzel bir film edward norton benim favori aktorlerimden film izlenilebilir .

Devamını okuyun...>>

Açıkçası,Jet Lee için değil Morgan Freeman olduğu için izlediğim bi filmdi ve gene usta bi oyunculuk çıkarmış,bi insanın gözlerini görmeden gözlerindeki ifadeyi anlamak çok güç ama Morgan Freeman bunu izleyiciye hissettiriyo,Jet Lee de gerçekten başarılı bi performans çıkarmış.
Kır zincirlerini bir dövüş filminden ziyadesiyle farklı bir kimlikte.Çok güzel bir hikaye güzel oyunculuk.Daha açık konuşmak gerekirse film gözlerinizde güzel aksiyon sahneleri bırakırken burnunuz duygusallığın kokusuyla dolup taşıyor.

Bir çok sinema filminde genel de hapishane hayatı anlatılır. Özgürlükten yoksun bir hücredeki psikolojik savaş ve benzeri konular bir çok film de konu edilmiştir fakat hapishane sonrası kavuşulan özgürlükte başlı başına bir psikolojik savaştır aslında.Özgürlük ile tutsaklık arasındaki ince çizginin getirdiği psikolojiyi daha iyi görmek istiyorsanız Seni O Kadar Çok Sevdim ki filmi ilginizi çekebilir bir dram filmi. İyi Seyirler...

Matt Sullivan’ın son ilişkisi bir felaketle noktalanmış ve Matt’in kalbi o günden beri acı içindedir, sonra birden ‘Lent’ gelir: Ve işte o gün, hayatında hiç bir şeyi bitirememiş bir adam olan Matt, daha önce hiç bir erkeğin yapmayı düşünmediği bir şeyi yapmaya karar verir.Onun bırakacağı şey sekstir ve ona benzer her tür şey. Dokunma, öpüşme, flört vs. Tam 40 gün boyunca Matt bunların hiçbirini yapmayacaktır ama Erica’nın hayatına girmesiyle her şey değişir. Şimdi herkes Matt’in başladığı işi bitirmesini beklemektedir cünkü üzerine çok büyük bir bahis vardır Matt dayanmalıdır.

Türk sinema tarihinin en sert filmlerinden biri tartışmasız. Oyunculuklarda çok güzel. Film yaşanmış bi olaydan uyarlanmış belki haberlerden hatırlarsınız bu olay gerçeğinde barda değil de bir evde olmuştu, kaçan kızda camdan atlayarak kaçmıştı.Hatta Nejat İşler'in mahkemede dediği ''Sadece arkadaş olmak istemiştik'' geçen zanlının söylediği bir söz. Hapishanede öldürten de savcı değil, S.Peker'dir.2007 yılına damgasını vuran ve gerçek bir olaydan hareketle yola çıkılan filmi çocukların ve 16 yaşından küçüklerin izlememesinde yarar vardır..









Devamını okuyun...>>

Gérard Depardieu ve Jamel Debbouze'ın oyunculuklarına bitiyorum bu filmde.
Küçük büyük herşekilde size birşey katabilecek, yerini bilen, esprileri bi o kadar hoş ve ironik bir film.
Olimpiyatlara katılım aşaması galyalılara özgüydü,birbirleri için neler yapacakları öne çıktı.brütüs ön plandaydı filmde.sezar'da renk katmış.filmdeki prensesi isteyen galyalının gerçek adı gerçektendemi mecnuniks yoksa türkçe dublaja mı öyle çevrildi bilemiyorum?asteriks ön planda değildi ama iyi yerlerde çıkış yaptı ki oburiks'te öyle.filmde aşırı gülmedim,görsellik olarak iyiydi.at yarışından önceki oyunlar çok fazla sarmadı beni ama son oyun yeterince zevkliydi,michael schumacher ve takımı ayrı bir renk kattı.prenses ile mecnuniks'in düğün esnasındaki top fikri gerçekten iyiydi.fransanın spor deyince akla gelen isimleri,dünyaya nam salmış zidane,tony parker'in hünerlerine sergilemesi de film adına olumluydu.fakat 1. filmin üzerine tanımam.




Bölüm (2)

Bölüm (3)

Bölüm (4)

Bölüm (5)

Bölüm (6)